Bolşevikler Anarşistleri Vuruyor – 1922 – Alexander Berkman, Emma Goldman.

Aşağıdaki mektubu, şu anda Stockholm’de zor durumda kalmış olan yoldaşlarımız Emma Goldman ve Alexander Berkman‘dan almış bulunuyoruz. Bu mektup, bize Rusya’daki anarşistlerin gördüğü korkunç eziyetleri hakkında gerçekleri göstermektedir. Tüm anarşist ve Sendikalist gazetelerden bu mektubu yayımlamalarını rica ediyoruz ve bu ülkedeki yoldaşların, üzerine her zamankinden çok daha fazla basım yaptığımız bir konu olan bu olayı yaymamızda bize yardımcı olmalarını temenni ediyoruz.

Sevgili Yoldaşlar,

Rusya’daki devrimci unsurların, Bolşeviklerin değişen siyasi ve ekonomik politikalarıyla gelen zulmü dinmiş değil. Aksine, bu zulüm daha da şiddetli ve kati bir hal aldı. Rusya’nın, Ukrayna’nın ve Sibirya’nın hapishaneleri, iktidardaki Komünist Partinin görüşlerinden farklılık gösteren kesin görüşler taşımaya cüret eden erkekler ve kadınlarla -kimi durumlarda muhakkak ki çocuklarla- dolmuş durumda. Tavsiye üzerine “kesin görüşler” diyoruz. Bugünün Rusya’sında, tutuklanmak için muhalefetini sözle ya da eylemle dışavurmaya gerek bile yok; karşıt görüşün sadece varlığı seni, ülkenin de facto üstün gücünün, Çeka‘nın, ne kural ne de sorumluluk tanıyan o yüce Bolşevik Okhrana‘nın meşru avı yapar.

Ancak Rusya’daki tüm devrimci unsurlar arasında en amansız ve sistematik zulmü anarşistler yaşamakta. Bolşeviklerin baskılarına, 1918′de -bu yılın nisanında- Komünist Hükümet, Moskova Anarşist Kulübüne provokasyonsuz uyarısız saldırdığından ve makineli tüfeklerle ağır silahlar kullanarak tüm organizasyonu “tasfiye ettiğinden” bu yana maruz kalıyorlar. Bu, anarşistlerin izini sürmenin başladığı dönemdi; ancak karakter olarak seyrek, şimdi ve o zamanda ortaya çıkışı itibariyle oldukça plansızdı ve sıklıkla kendine ters düşüyordu. Böylelikle, anarşist yayınlara artık izin verilecek, sadece baskı uygulanacaktı; anarşistler tutuklanıp az ilerde serbest bırakılıyordu; bazense anarşistler vuruluyorlar ve en sorumlu pozisyonları kabul etmeye teşvik ediliyorlardı. Fakat bu kaotik durum, 1921 nisanında Rus Komünist Parti Onuncu Kongresiyle sonlandı; Lenin, yalnızca anarşistlere değil, her yerde “tüm burjuva zırvası anarşist ve anarko-sendikalist eğilimlere” karşı açık ve merhametsiz savaş ilan etti. Bolşevik yönetimi Rusya’sında anarşistleri sistematik, örgütlü ve amansız ortadan kaldırma hareketi işte o zaman ve orada başlamıştı. Tam da Lenin‘in konuşma yaptığı günde anarşistler, anarko-sendikalistler ve sempatizanlar, Moskova ve Petrograd’ta tutuklandı. İlerleyen günlerde de ülke genelinde yoldaşlarımıza toplu tutuklamalar yapıldı. O gün bugündür zulüm artan şiddet oranıyla sürüyor ve oldukça aşikar ki, Komünist rejim kapitalist dünyayla ne kadar anlaşma yaparsa, anarşizme gösterilen zulümün şiddeti o denli artıyor.

Yoldaşlarımıza karşı barbar yöntemlerini tek tip haydutluk suçlamasıyla maskelemek, Bolşevik Hükümetinin sabit politikası olmuş durumda. Bu itham şu anda, tutuklanan tüm anarşistlere ve hatta hareketimizin sadece sempatizanlarına karşı pratiğe dökülüyor. Bu yöntemleri oldukça münasip, çünkü bununla herhangi biri duruşmasız, hükümsüz ve soruşturmasız,Çeka tarafından gizlice infaz edilebilir.

Lenin‘in anarşist eğilimlere karşı savaşı, yok etmenin en iğrenç biçimi olan Asya tarzına bürünmüş. Geçen ekim ayında Moskova’da sayısız yoldaş tutuklandı ve aynı ayın 30′unda Izvestia, tutuklanan anarşistlerden onunun “haydutlar” olarak vurulduğunu belirten bir resmi açıklama yayımladı. Hiçbiri hüküm giymemiş, hatta duruşmaları bile yapılmamıştı; ne kendilerini temsil edecek dava vekillerinin olmasına, ne de arkadaşları ya da akrabaları tarafından ziyaret edilmelerine izin vardı. İnfaz edilenler arasında en çok tanınan iki Rus anarşist de vardı; bu kişilerin idealleri ve insanlık davasına sundukları ömürlük adanmışlıkları, Çarcı zindanlara ve sürgünlere, başka ülkelerde de zulüme ve işkenceye yenik düştü. Bu iki kişi, birkaç ay önce Ryazan’daki hapishaneden kaçmış olan Fanny Baron ile hayatının birçok yılını Çarlar altında devrimci hareketleri nedeniyle Sibiryalı katorgasında geçirmiş olan ünlü eğitmen ve yazar Lev Tchorny idi. Bolşeviklerin Lev Tchorny‘yi vurduklarını söylemeye cesaretleri yoktu; infaz edilenler listesinde adı “Turchaninoff” olarak geçiyordu, bu -aslında onun gerçek adı olsa da- en yakın arkadaşlarının dahi tanımadığı bir isimdi.

Yok etme politikası sürüyor. Birkaç hafta önce Moskova’da anarşistlere yine tutuklamalar oldu. Bu kez kurbanlar evrenselci anarşistlerdi, Bolşeviklerin kendilerine karşı en dostane gördükleri gruptu bu. Tutuklananlar arasında evrenselcilerin Moskova bölümü olan Secretariat’ın Rusya genelinde tanınmış üyeleri ArkaroffShapiro (Londra’daki yoldaşımız Shapiro değil) ve Stitzenko bulunuyordu. Bu tutuklamalar ölçüyü aştığından, ilk önce yoldaşlar bunları birkaç aşırı hevesli Tscheka ajanının izinsiz işi sandı. Ancak bilgi geldi ki, evrenselci yoldaşlarımız resmi olarak haydutlukla, kalpazanlıkla, Makhnovtsyolmakla ve “Lev Tchorny yeraltı grubuna” mensup olmakla suçlanıyordu. Böyle bir suçlamanın anlamını ancak Bolşevik yöntemlerine aşina olanlar bilebilirdi. Bunun anlamı razstreldi: vurularak infaz, mahkemesiz, ihtarsız.

Bu tutuklamaların ve suçlamaların amacının zalimliği neredeyse inanılmazdı. Askaroff‘u, Shapiro‘yu, Stitzenko‘yu ve diğerlerini “Lev Tchorny yeraltı grubuna” mensup olmakla itham ederek Bolşevikler, Lev TchornyFanny Baron ve ekimde infaz edilen diğer yoldaşları katletmekle yaptıkları hatayı haklı çıkarmanın yollarını arıyorlardı; öte yandan da daha fazla anarşist vurmak için münasip bir bahane yaratmaya çalışıyorlardı. Okuyucuları açıkça ve kesinlikle temin ederiz ki, Lev Tchorny yeraltı grubu diye bir şey yoktur. Bunun aksi yönünde yapılan iddia fena bir yalandır, Bolşeviklerin anarşistlere karşı haksızca ortaya attığı benzer birçok yalandan biridir.

Dünya genelindeki devrimci işçi hareketin, Bolşevik Hükümetinin tüm siyaseten farklı dimağlar üzerinde yürüttüğü kan ve cinayet rejimini dikkate almasının tam zamanıdır. Böyle bir Asya barbarlığına son vermek ve hala mümkünse hapiste ölüm tehdidiyle karşı kaşıya olan Moskova yoldaşlarımızı kurtarmak için derhal eyleme geçmek, özellikle anarşistlerin ve anarko-sendikalistlerin mecburiyetidir. Tutuklanan anarşislerden kimileri, Bolşeviklerin katlettikleri şehit Lev Tchorny‘nin anısına hakaret etmelerine karşı bir protesto olarak ölümüne açlık grevlerine girmek üzere. Yoldaşlarından en geniş ölçüde manevi destek talep ediyorlar. Bunu ve daha fazlasını talep etmeye hakları var. Yüce fedakarlıkları, büyük davaya ömürlük adanmışlıkları, şaşmaz azimleri, onlara bu hakkı vermektedir. Yoldaşlar, her yerdeki dostlar! Lev Tchorny‘nin anısını aklamaya ve aynı zamanda Askaroff’un, Shapiro’nun, Stitzenko’nun ve diğerlerinin kıymetli hayatlarını kurtarmaya yardım etmek, sizin adınızadır. Oyalanmayın, yoksa çok geç olabilir. Bolşevik Hükümetinden, sanki ellerindeymiş gibi yaptıkları “Lev Tchorny haydut ve kalpazan grubun mensubu Askaroff ve diğerlerini içeren” Lev Tchorny itham belgelerini talep edin. Bu tür belgeler yoktur, olsa olsa tahrifattır. Bolşeviklere bu belgeleri ortaya koymaları hususunda meydan okuyun ve her dürüst devrimcinin ve her iyi kalpli insanın, siyasi rakiplere uygulanan hatalı Bolşevik suikast sisteminin devamına karşı dünya çapında protestoda sesini duyurun. Acele edin, Rusya’da yoldaşlarımızın kanı akıyor çünkü.

Alexander Berkman.

Emma Goldman.

Stockholm, 7 Ocak 1922

Türkçe ÇeviriMete Avcı Metheus