16. Balkan Anarşist Kitap Fuarı’nın (Balkan Anarchist Bookfair: BAB) 5-7 Temmuz 2024 tarihlerinde -şimdiye dek ilk kez- Kosova’nın Priştine kentinde gerçekleşeceğini duyurmaktan heyecan duyuyoruz. BAB sadece kitapların tanıtıldığı bir mecra değil, aynı zamanda bilgi ve fikir alışverişinde bulunmak, yeni inisiyatifler oluşturmak ve örgütlenmeleri güçlendirmek için bir zemin niteliğindedir. Bu bağlamda, 20 yılı aşkın bir süredir, Balkanlar’ın yapay sınırlarının ötesinde dayanışma, direniş ve işbirliğine olan kolektif bağlılığımızın kanıtı olarak varlığını sürdürüyor.
BAB, sermayenin olağan akümülasyon krizini yaşadığı, savaş ateşinin tüm dünyayı kasıp kavurarak bizi bir dünya savaşının eşiğine getirdiği ve faşizmin bariz bir biçimde orman yangını gibi yayıldığı kritik bir döneme denk geliyor. Devletler giderek daha fazla militarize oluyor ve popülasyon giderek daha fazla polisleştiriliyor, topluluklar ve dayanışma bağları parçalanıyor. Ve her türlü muhalefetin baskı altına alınmasıyla birlikte, sermaye serbestçe hareket eder hale geliyor; yeni sömürü kaynaklarına doğru sürekli genişliyor.
Balkanlar da bir istisna değildir. Zorunlu askerlik hizmetinin uygulamaya konulması planıyla birlikte silah ve teknoloji stokunun giderek arttığı Balkan ülkelerinin her geçen gün daha da militarize olduğuna tanık oluyoruz. Ulusal çıkar kisvesi altında ve ırkçı milliyetçi söylemler aracılığıyla genellikle etnik, toplumsal ve siyasal azınlıkların aleyhine olacak şekilde, daha baskıcı bir biçimde nüfusu kontrol yöntemleri uygulamaya konulmuştur. Siyasi iktidar daha da merkezileştirilmiş ve siyasi baskı daha görünür bir biçimde uygulanmış; politik örgütler ise siyasal, toplumsal ve kültürel yaşamın her alanına sızan neoliberalizmin mantığını yansıtan STK’laşma yoluyla etkisiz hale getirilmiştir.
Aynı zamanda, kapitalist sömürünün vazgeçilmez bir öğesi olan ataerki, artan kadın cinayetleri ve fiziksel saldırılarla hem kamusal hem özel alanda sürdürülen nefret atmosferinin yanında bedenlerimizi de kontrol etmeye çalışarak herkes, ama özellikle de kadınlar ve LGBTİQ+ toplulukları için giderek daha düşmanca bir ortam yaratmaktadır. Aynı ataerkil mantık, ulusal muhafazakârlığa olan göstermelik karşıtlığıyla ataerkil sistemi güçlendiren dini bağnazlığa da yol açmaktadır.
Uluslararası ölçekte Balkanlar, küresel siyasette kritik bir rol oynamaktadır. NATO ve Rusya Federasyonu’nun jeopolitik manevraları bölge üzerindeki doğrudan etkisini sürdürmektedir. Aynı zamanda, neoliberal reformlar uluslararası sermayeye, özellikle de Balkanlar’daki tüm temel kamu altyapısı üzerinde kontrol sahibi olan AB, Çin ve Türkiye sermayesine erişim sağlamıştır. Ve Balkanlar uluslararası sömürü pazarlarıyla birbirine zaten bağlıyken, şimdi sermaye odaklarının yararına nüfus ve hareket kontrolüyle daha da bağlı hale geliyor. Balkanlar -İtalya adına Arnavutluk’ta planlanan gibi- göçmen gözaltı merkezlerine ev sahipliği yaparak, Avrupa kalesinin halihazırda kurulmuş olan sınır bölgesinde göçmen nüfusunun kontrolü için doğrudan bir “ileri üs” haline gelmektedir.
Anarşistler olarak sınırların ötesinde örgütlenmek, dayanışma mekanizmaları oluşturmak ve baskıya direnmenin yollarını bulmak konusundaki kararlılığımızı her zaman gösterdik. Bugün Balkanlar’da yaşayan halklar olarak karşı karşıya kaldığımız yukarıdaki tüm zorluklarla yüzleşirken, yine kendi gücümüzü ve baskı kurumlarına en acil şekilde yanıt vermenin yollarını bulmalıyız.
Bu nedenle, önceki BAB’larda olduğu gibi bu yıl da anarşist yayınevleri ve inisiyatiflerin yanı sıra Balkanlar ve ötesindeki coğrafyalardan uluslararası anarşist ve anti-otoriter hareketleri Priştine’deki BAB2024’e katılımlarını şimdiden planlamaya davet ediyoruz. İlgilenen tüm kişi ve grupları etkinliğin organizasyon sürecine katılmaya çağırıyoruz.
Daha fazla bilgi, soru ve önerileriniz için [email protected] e-posta adresinden bizimle iletişime geçebilir veya bab2024.espivblogs.net web sitesini ziyaret edebilirsiniz.
2024 Balkan Anarşist Kitap Fuarı Meclisi
Çeviri: Anarşist Medya
Kaynak: