Filistin’deki Anarşist Hareket FAUDA’nın Üç Üyesi ile Röportaj (Çev. Anarşist Medya)

  Anarşizm

 

Filistin’de 4 yıl önce kurulmuş olan anarşist hareket FAUDA ile (Instagram: @abolishtheusa tarafından) yapılan röportajın çevirisini sizlerle paylaşıyoruz.

 

BÖLÜM 1: ÜYE 1

 

Herkes acı çekiyor. Gazze’de büyük bir felaket yaşanıyor, ancak Batı Şeria ve işgal altındaki iç bölgelerdeki insanlar da kişisel ve kolektif özgürlüklerden mahrum bırakılıyorlar. Geçtiğimiz haftalarda tutuklamalar ve cezaevlerindeki işkence büyük ölçüde arttı. Tutuklamalar genellikle büyük çaplıdır, ancak geçtiğimiz haftalarda Batı Şeria’da ve iç kısımlarda çatışmaların patlak vermesinden korkulduğu için daha da arttı. Dün gece Gazze’deki El Ma’madani Hastanesini bombaladılar ve aralarında çok sayıda çocuğun da bulunduğu 1.500’den fazla kişiyi katlettiler. Dinliyor musunuz? Çocuklar diyorum.

 

Bu katliamda 1.000’e yakın masum kadın ve çocuk katledildi… Dünya, terörist İsrailli Naziler hakkındaki gerçeği görmeli ve bilmeli…. Çocuğunuzun korunma umuduyla bir hastaneye sığındığını ve orada oturup kendini güvende hissettiğini hayal edin. Sonra çocuğunuzu görmek için hastaneye gidiyorsunuz ve sürpriz bir şekilde çocuğunuzun parçalara ayrılmış olduğunu görüyorsunuz.

 

Evet, Nazi İsrail işgalinin Gazze’de yaptığı buydu. İsrail savaş uçakları Gazze’de “el-Ehli Arab” olarak bilinen Baptist Hastanesine bir füze attıktan sonra hepsi çocuk ve kadın 600’den fazla Filistinliyi katletti ve onları parçalara ayırdı.

 

Halkınıza burada neler olduğunu anlatın

Onlara gerçeği anlatın

İşgal’in yalanlarını değil

 

Hareketimizi resmi olarak 4 yıl önce Filistin’de kurduk. Önceleri anarşizm ve anarşist hareketler hakkında çok az şey biliyorduk, ancak hareketin bazı üyelerinin Amerika Birleşik Devletleri ve İngiltere’deki akademik çalışmaları sayesinde anarşizm hakkında daha derinlemesine bilgi edindik, faaliyetlerini yakından gördük ve bu nedenle işgal altındaki Filistin’de bu yaklaşımı izlemeye karar verdik.

 

Bu yaklaşımı takip etmemizin ana nedenlerinden biri, ilk olarak anarşistlerin düşünce özgürlüğü ve diğer fikirleri ve başkalarının kişisel özgürlüklerini kabul etmeleridir. İkincisi, devlete ve otoriteye karşı muhalefetlerini ifade etmek için kullandıkları yöntemlerdir. Filistinli gençler tepkilerini ifade etmek istediklerinde ne yazık ki sadece eski yöntemleri kullanıyorlar. Ancak anarşizmi ve Avrupa ve Amerika’daki anarşizmi öğrendiğimizde, işgale karşı koymak için çeşitli başka yöntemler olduğunu keşfettik.

 

Örneğin, geçmişte ve bir ölçüde bugün, bazı Filistinli gençler işgale karşı mücadeleyi sadece silahlı direnişte görüyor. İsrail güvenlik ortamı burada çok sıkı olduğundan, Filistin’de “yalnız kurt operasyonu” olarak bilinen bu silahlı eylemler, apartheid rejimi ve güvenlik güçleri üzerinde önemli bir etki yaratmadan çoğu zaman birçok Filistinli gencin öldürülmesine yol açıyor. Bu yüzden dikkat edin: Filistinli genç bir adamın hayatı basit ve fark edilmeyen bir olayla karşı karşıya. Bu nedenle, işgalle mücadelede başka politikalar benimsemeye karar verdik ve bu politikaları anarşizmde bulduk. Burada, güvenlik nedeniyle, planlarımızı ve sahadaki bazı gerçekleri açıklayamam. İşgal altındaki Filistin’in her yerinde varız, ancak çoğunlukla Batı Şeria’da yoğunlaşmış durumdayız.

 

Projelerimiz birkaç eksen etrafında dönmektedir. İlk eksen, Filistinli gençleri işgalle yüzleşmenin yeni yöntemleri konusunda eğitmek ve yetiştirmektir (eğitim birimi). İkinci eksen, bu yöntemleri sahada farklı şekillerde uygulamaktır (yürütme birimi). Üçüncü eksen, tutuklamalar, cinayetler, insani suçlar ve işgalin Filistin halkına karşı uyguladığı bireysel ve sosyal özgürlüklerden mahrum bırakma ile ilgili her şeyi yayınlamak ve bu konuyu başta anarşistler olmak üzere toplumun tüm kesimlerinin vicdanlarında canlı tutmaktır (Al-Wehda News). Dördüncü eksen ise Filistin tarihi, Filistin ve İsrail çatışmasının tarihi ve yeni neslin geçmişiyle karşılaşabileceği entelektüel farklılıklar hakkında önemli bilgileri yaymaktır, çünkü burada gerçekleri çarpıtan ve gerçekleri İsrail’in lehine çeviren şiddetli bir medya savaşıyla karşı karşıyayız. Bildiğiniz gibi İsrail’in tarihi gerçekleri çarpıtmak, geçmişe ve şu anda sahada yaşananlara ilişkin yanlış anlatısını yaymak için günün her saati Arapça yayın yapan kanalları var (Medya Birimi). Ne yazık ki güvenlik nedeniyle resim gönderemiyorum… ancak bazılarını @fauda_ps ve @fauda_education Telegram grubumuzda bulabilirsiniz.

 

Biz sadece barış istiyoruz

Sadece bize özgürlük verilmesini istiyoruz

Ve topraklarımızın bize geri verilmesini

 

Evet, hem başkalarına yardım etmek hem de sokaklarda gösteri ve protestolar düzenlemek için burada sağlamamız gereken pek çok ihtiyaç var:

 

  1. Protestolar sırasında kişisel güvenlik için kasklar, gözlükler, gaz maskeleri ve eldivenler.
  2. Bandaj, ağrı kesici vb. gibi temel tıbbi malzemeler.
  3. Pankartlar, posterler ve hoparlörler.
  4. Akıllı telefonlar ve telsizler.
  5. Uzun protestolar sırasında su şişeleri, atıştırmalıklar ve taşınabilir yiyecekler.
  6. Anarşist hareketi temsil eden bayraklar ve kıyafetler (özellikle kara blok protestoları sırasında).
  7. [SANSÜRLENMİŞ]
  8. Olayları belgelemek için defterler, kalemler ve kameralar.
  9. Acil durumlar veya öngörülemeyen durumlarla ilgili kimlikler ve belgeler.
  10. Hastane ve diğer masraflar için para, ister anarşistler için ister bazı muhtaç insanlara ve yoksul Filistinlilere yardım etmek için olsun.
  11. [SANSÜRLENMİŞ]
  12. [SANSÜRLENMİŞ] ve ayrıca protestolar sırasında kendini savunmak için [SANSÜRLENMİŞ], bir bilgisayar kablosu, [SANSÜRLENMİŞ], ahşap tahtalar, sokakları kapatmak için araçlar ve polis ve güvenlik güçlerinin görmesini zorlaştırmak için [SANSÜRLENMİŞ] gibi bazı araçlar satın alınması.

 

Bu, yardımda bulunabileceğimiz ihtiyaçların bir bölümüdür. Topladığınız parayla ne yapmak istiyorsanız, hangi hayır kurumuna göndermeye karar verirseniz verin destekliyoruz. Ancak genellikle bu yardım Filistinlilere ulaşmıyor. Özellikle de bunu bazı uluslararası kuruluşlar aracılığıyla sağlamak istiyorsanız… Çünkü vakaların yüzde 90’ından fazlasında işgal bu yardımın Filistinlilere ulaşmasını engelliyor.

 

BÖLÜM 2 & 3: ÜYE 2

 

2020 yılında George Floyd için yapılan ırkçılık karşıtı gösterileri ve anarşist Amerikalıların eylemlerini gördüğümüzde bu hareketi Filistin’de yaratmaya karar verdik. Bir yandan Hamas askeri grupları gibi olmak istemedik, diğer yandan da tarafsız kalıp Filistin davasını unutmak istemedik. İsrail burada gerçekten apartheid uyguluyor. Siyonistler ırkçıdır. Biz Yahudileri eleştirmiyoruz. Birçok Yahudi bize yardım etti ve ediyor ama Siyonistler Arapların Filistin’i terk etmesini istiyor. Evlerimizi işgal ettiler ve İsrail ordusunun çocuklara ve savunmasız kadınlara yönelik saldırılarını destekliyorlar. Bu nedenle İsrail’e karşı direnmek için Filistinli gençlerden oluşan onurlu bir grup kurmak gerekiyordu. Filistin’in hemen her yerinde bu harekete ana kadro olarak yardım eden arkadaşlarımız var. Batı Şeria ve Gazze’nin yanı sıra 48’den beri işgal altındaki diğer bölgelerde de varız.

 

Kolektifimiz anarşist bir kolektiftir. Tabii ki anarşist bir gruba lider atayamazsınız. Çünkü biz dünyanın diğer bölgelerindeki lidersiz hareketler gibi hareket ediyoruz. Orta Doğu’da, bir partinin ya da grubun başına geçen birçok lider ve siyasi yetkili, kişisel ve parti çıkarları için hareketi orijinal ideallerinden ve inançlarından saptırmıştır. Filistin’de Mahmud Abbas başkanlığındaki hükümetin birçok yetkilisi ve başkanı yolsuzluk yapan kişilerdir ve İsrail ile ekonomik ve güvenlik anlaşmaları vardır. İsrail Parlamentosu’ndaki Arap temsilciler de yolsuzluğa bulaşmış kişilerdir ve İsrail’in egemenliğini kabul etmişlerdir.

 

FAUDA hareketi, çalışmaları kendi koordinasyonlarıyla yapılan birkaç ana ve eski üyeden oluşan bir yönlendirme grubuna sahiptir. Bu grup kampanyalar, gösteriler ve operasyonlar için emir vermekten ve yönlendirmekten sorumludur. Bu yönlendirme grubunun altında 4 departman bulunmaktadır. Bu 4 bölümün her birinin bir yöneticisi var ve onlarca Filistinli genç bu bölümlerde çalışıyor. Bu bölümler başta Batı Şeria olmak üzere Filistin’in birçok yerinde mevcut. Miting ya da gösteri düzenlediğimizde birçok kişi de bize katılıyor.

 

Siyasi hapishanelere gelince, İsrail apartheid rejiminin hapishanelerinde 7,000’den fazla masum Filistinlinin bulunduğunu bilmelisiniz. Bunlardan bazıları kadın ve hatta genç. Genç yaşta hapse atılan ve 15 yıldan fazla bir süredir hapiste olan gençler.

 

İsrail onlar için bir duruşmaya bile izin vermiyor ve suçsuz yere hapisteler! Biz buna “fenomen” (اعتقال الإداري) diyoruz. Aynı Arapça ifadeyi internette aratabilir ve mahkumlara yönelik adaletsizlik ve zalimce yaklaşımları görebilir ve okuyabilirsiniz.

 

FAUDA hareketi bu tutsaklara destek için faaliyetler yürüttü. Farklı şehirlerde mahkemelerin veya İsrail polis merkezlerinin önünde mitingler düzenledik. Sosyal ağlarda bir kampanya düzenledik. Üyeleri tutsak olan bazı aileleri ziyaret ettik ve bize İsrail güçlerinin tutsaklara yaptığı işkencelerden bahsettiler. Ne yazık ki İsrail’in güvenlik sistemleri tüm çalışmalarımızı, hatta insani çalışmalarımızı bile güvenlik tehdidi olarak yorumluyor. Bu nedenle tutukluların evlerine gitmek gibi birçok eylemimizin fotoğraf ve videolarını yayınlamıyoruz.

 

Büyük uluslararası kuruluşları reddediyoruz, çünkü sonuçta her zaman İsrail’in yanında yer alıyorlar ya da İsrail’e karşı pasif kalıyorlar. Filistinli gençler, Siyonist yerleşimciler ya da İsrail güçleri tarafından katledildiğinde ya da İsrail savaş uçakları Gazze’yi bombalayıp savunmasız insanları ve sivilleri öldürdüğünde uluslararası kuruluşlar hiçbir şey yapmıyor. Basit kınama sözlerinin ne anlamı var? İsrail savunmasız Filistin halkına istediği felaketi yaşatıyor ve kuruluşlar sadece üzüntülerini dile getiriyor!

 

Ancak dünyadaki tüm anarşist ve hümanist gruplara, ezilen Filistinli tutsakların sesi olmak için onlarla işbirliği yapmaya hazır olduğumuzu, ailelerine yardım etmemiz gerektiğini duyuruyoruz. Faşist İsrail, Filistinli bir ailenin babasını uydurma suçlamalarla hapse atar, sonra ailenin neredeyse hiçbir geliri kalmaz ve fakirleşir. O baba yıllarca hapiste kalıyor ve ailesine yardım edecek kimse yok. Dünyanın özgürlük seven gruplarından bu konuya dikkat etmelerini ve bize bu yönde yardımcı olmalarını istiyoruz.

 

Bize göre her Filistinli, İsrail’in apartheid sisteminden duyduğu tiksintiyi ifade ederek direniş yolunda ilerleyebilir. Direniş ne anlama geliyor? Düşmanın karşısında tüm gücünle, inisiyatifinle ve yaratıcılığınla durmak ve hakkından vazgeçmemek demektir. Direnişin felsefesi budur ve biz FAUDA hareketinde bunu takip ediyoruz. Birçok kez ifade ettik ki, bir öğrenci, şair, öğretmen, ressam, müzisyen, besteci ve şarkıcı, medya aktivisti, satıcı, silahlı bir savaşçı vb. tiksintilerini dile getirerek ve uygun fiziksel eylemde bulunarak halk direnişinin parçası olabilir. FAUDA hareketinin temeli budur. Direniş halk direnişi olmalıdır. Yabancı orduların ya da yabancı örgütlerin gelip bizi savunmasını beklememeliyiz. Bu hareketle, tüm insanların uğruna ölebileceği ve İsrail’in ırkçı politikalarına karşı durabileceği bir yol başlattık. Bugün hareket önemli bir döneme girdi. Eskiden küçük bir harekettik. Allah’ın izniyle bugün Filistin’in her yerinde varız ve çeşitli basın, kültürel ve sosyal bölümlerde, Ramazan ayında, gerilla bölümlerinde ve işgalci İsrail polis güçlerine karşı kampanyalarda varız ve aktifiz. Bu bizim ulusal ve halk direnişimizdir ve halk direnişi tarihte her zaman faşist rejimlerin zalimlerinin üstesinden geldiğini göstermiştir. Tüm Filistin’de ve hatta İsrail’in işgal ettiği Suriye’ye ait Golan Tepeleri’ndeki direniş yekpare bir direniştir ve tek bir hedefi vardır; o da topraklarımızı ve evlerimizi işgal eden Siyonistleri kovmaktır. Bu nedenle Gazze ve Batı Şeria’ya ayrı bir bakış açısıyla bakmamalıyız. Ancak doğal olarak, farklı bölgelerdeki direniş ve mücadele modellerinde farklılıklar var.

 

Filistin’deki ilk ve en büyük anarşist hareket olarak FAUDA hareketi, doğudan ve batıdan dünyadaki tüm özgürlük arayışındaki gruplara yardım elini uzatmıştır. Bu gruplar bize birkaç alanda yardımcı olabilir. Birincisi, mali yardım tartışması. Güçlerimizin, Filistin halkına savaş silahlarıyla saldıran ve her yıl yüzlerce arkadaşımızı öldüren baskıcı İsrail polisini vurabilmek için ekipmana ihtiyacı var. Bu ekipmanı temin etmek bazen çok pahalıya mal olmaktadır. İsrail dış yardımlarla, özellikle de Amerikan yardımlarıyla son derece gelişmiş ekipmanlar kullanıyor ama biz gerçekten oldukça kısıtlı imkanlarla onların karşısında duruyoruz. İnisiyatif almak ve daha fazla [SANSÜRLENMİŞ] ulaştırmak için mali yardıma ihtiyacımız var. Ayrıca dostlarımız kurbanların ailelerine, tutsakların ailelerine ve direniş yolunda bize yardım eden insanlara asgari refah seviyesine sahip olabilmeleri için maddi yardımda bulunuyorlar. Siz de bu mazlum insanlara yardım etmek için bizimle birlikte olabilirsiniz.

 

İkincisi ise medya desteği. İçerik üretme ve yayınlama konusunda bize yardımcı olmak isteyen ekipler varsa, onlarla işbirliği yapmaya hazırız. Bu Gazze’de çok faydalı olacaktır. Medyaya göz attığınızda göreceksiniz ki faşist sisteme bağlı batı medyası binlerce çocuk ve kadının, kız ve oğlan çocuğun ya da yaşlı erkek ve kadının maruz kaldığı zulümle ilgili hiçbir içerik yayınlamıyor! Gazze’deki ilaç eksikliği, sıhhi malzeme eksikliği, güvenli içme suyu eksikliği gibi birçok insanlık dışı olaydan haberiniz yok. FAUDA’nın Gazze’deki gençleri sizin desteğinizle bu belgeselleri sunabilir ve anarşist medya grupları bunları yayınlayarak dünyanın bilmesini sağlayabilir. Bugünlerde içinde bulunduğumuz bu savaşta, batı medyası gözlerini kapattı ve Filistin dışındaki dostlarımız medyanın İsrail’i kurban olarak gösterdiğini ve Filistinlileri terörist olarak gördüğünü söylüyor!

 

Üçüncüsü, güvenlik anlaşmalarımız nedeniyle hakkında konuşamayacağımız kampanya organizasyonlarımız. Liberteryenler (bağlam: ABD dışında “liberteryen” anarşist ile eş anlamlıdır ve her zaman öyle olmuştur) dünyanın her yerinde faşist sisteme bağlı unsurlara karşı mücadele etmektedir. Biz de İsrail polisiyle savaşıyoruz ve yardıma ihtiyacımız var. Dördüncü olarak, hareketimiz Filistin’de oluşan bu hareketi dünyaya tanıtmak için toplantılara ve röportajlara katılmaya hazırdır. Tüm basın ve medyayı bu hareketi dünyadaki özgürlük arayanlara tanıtmaya davet ediyoruz. Yazın ve yayınlayın, hatta Filistin’deki ilk anarşist hareket hakkında bir belgesel film yapma planı bile çok uygun olacaktır.

 

Filistin’de hareketimizin de aralarında bulunduğu yaklaşık 15 anti-Siyonist direniş grubu var. Hamas ve İslami Cihad da bu gruplar arasındadır. Tüm direniş grupları bir arada ve aynı hedefin peşinde. Onları bölmemeliyiz. İsrail sol ile Hamas gibi gruplar arasında bölünme yaratmak ve bu bölünmeyi kendi çıkarları için kullanmak istiyor. Bu yüzden uyanık olmalı ve düşmanın oyun alanında oynamamalıyız. Hamas, İslami Cihad, Kitab el-Aksa ve Filistin’deki diğer silahlı direniş grupları, Siyonizm karşıtı duruşları ve eylemleri nedeniyle Batı medyasında her zaman yok edildi.

 

Medyada yansıtılan Hamas imajı gerçek değildir. Gazze Şeridi’ndeki yerleşimlere girdiklerinde yaşlıların ve çocukların peşine düşmediler, kimsenin kafasını kesmediler. Savaşın ilk saatlerinde İsrail, Hamas’ın Yahudi halkının kafasını keseceğini ve katledeceğini açıkladı, daha sonra Amerikalılar da aynı şeyi söyledi. Bir gün sonra açıklamalarını geri çektiler ve iddialarını ispatlayacak kanıtları olmadığını söylediler!

 

Ancak mücadele biçiminde farklılıklar var. Fauda hareketi Müslüman, Yahudi ya da Hıristiyan herkesi apartheid’a karşı halk ve ulusal direnişe katılmaya davet etti. Hamas tamamen müslüman, gayrimüslim güçleri yok. Ama bu önemli değil, şimdi iç çatışmaların zamanı değil.

 

Hareketin başladığı ilk aylarda *****’un üst düzey üyeleri bizimle temasa geçti. Bir toplantı yaptık ve çalışmalarımızın niteliği ve niceliği hakkında sorular sordular, birlikte konuştuk. Siyonizm karşıtı direnişin bir parçası olarak Filistinli Hıristiyanlara ve Yahudilere de yardım edilmesi gerektiği konusunda tamamen hemfikirdiler.

 

Dolayısıyla amaç aynı ancak bazı alanlarda ve modellerde görüş ayrılıkları var ki bunları dile getirmenin yeri burası değil. Ayrıca Hamas şu anda bir savaşın içinde ve daha fazla yorum yapamıyoruz.

 

Buradaki aktif ve etkili anarşist grupların sayısı çok az. Birçoğu artık aktif değil. İlişkide olduğumuz ve bazı durumlarda birlikte çalıştığımız bazı gruplar var. İsrail’de, yani 48’den beri işgal altındaki topraklarda, anti-Siyonist Yahudi gençlerin oluşturduğu bazı anarşist gruplar da var ve biz onları destekliyoruz. Ancak Batı Şeria ve Gazze Şeridi’nde anarşist ilkelere göre faaliyet gösteren tek hareket bizim hareketimiz ve ne yazık ki bu görüş Avrupa ve Amerika’da yayıldığı kadar Filistin’de henüz yayılmadı.

 

Faşist rejime karşı direnmek için ırk, kavim ya da din farkı gözetmeksizin tüm Filistinli dostlarımızın yardımını almaya çalışıyoruz. Bu yıllarda birçok Yahudi genç bize yardımcı oldu. Ayrıca Müslümanların ve Hıristiyanların da bu harekette çok sayıda aktivisti var. Bugün hepimiz, ulusal ve popüler olarak aynı nihai hedefe ulaşmaya çalışan bir hareketin liderleriyiz.

 

Filistin destekçileri bize 2 şekilde yardımcı olabilir:

1- Bayrağımızı (fauda bayrağı) bastırın ve arkadaşlarınızla sokağa çıkıp videolar çekin. Bu videoları halkımızın dünya destekçilerini görmesi için paylaşacağız.

2- Bağışlarınızla bize yardımcı olun. Siyonistlere direnmek için bazı materyallere ihtiyacımız var ve bunları satın almak için paraya ihtiyacımız var.

 

DİRENİŞ CEPHELERİNDE MÜCADELE EDEN, OTONOM KARŞILIKLI YARDIM VE DOĞRUDAN EYLEMDE BULUNAN FİLİSTİNLİ ANARŞİSTLERİ DESTEKLEYİN

 

Dünyanın dört bir yanından anarşistler ve diğerleri tarafından gönderilen sorulara FAUDA’nın cevapları

 

Öncelikle, “iki devletli çözüm” ile ilgili sorunuza gelince, iki devletli çözümü asla kabul etmeyeceğiz. Birinin evinize geldiğini ve evinizi soyduğunu düşünün. Direndiğinizi ve evinizi terk etmediğinizi gördükten sonra, evinizi sizinle bölüşmeyi öneriyor. Bu size mantıklı geliyor mu? Bu mantıklıysa, aşağıdaki olayların hepsi de mantıklıdır: Birisi sokakta cep telefonunuzu çalar, yakalanır ve sonra o telefonu paylaşmanızı veya satıp parayı bölüşmenizi önerir. Ya da biri arabanızı çalar ve arabanızdan asla vazgeçmeyeceğinizi anladıktan sonra arabayı paylaşmanızı ya da satıp parayı bölüşmenizi önerir.

 

Siyonistlerle olan durumumuza benzer pek çok örnek var ve aklıselim hiç kimse bunları kabul etmiyor, öyleyse neden bizden “iki devletli çözümü” kabul etmemizi bekliyorsunuz?

 

İki devletli çözümü tamamen reddediyoruz. Ancak bu Filistin’de Yahudileri kabul etmediğimiz anlamına gelmiyor. Siyonistler topraklarımızı işgal etmeden önce hepimiz topraklarımızda barış içinde yaşıyorduk ve ne Müslümanlarla, ne Hıristiyanlarla, ne Yahudilerle ne de başka bir dinle herhangi bir sorun yaşamıyorduk.

 

Bireysel ve toplumsal özgürlüklerimizin peşindeyiz. Aslında hiçbir ülkenin bizi yönetmesini istemiyoruz, ancak bu başka meselelere yol açacak ve işleri karmaşıklaştıracaktır. Filistin’deki koşullar Avrupa ve Amerika’daki atmosferden tamamen farklı.

 

Şu anda Mahmud Abbas başkanlığındaki Filistin Yönetimi’ni reddediyoruz ve Filistinlilerin tüm özgürlüklerini ellerinden alan Siyonist işgali tamamen reddediyoruz.

 

Açıkçası şu anda elimizdeki tek pratik çözüm tek devletli çözümdür. Ancak bu gelecekte başka seçenekler sunmayacağımız anlamına gelmiyor. Gelecekte başka seçenekler sunmamızı ve bunların peşinden gitmemizi sağlayacak bazı koşullarla karşılaşabiliriz. Burada anarşistler olarak en çok yeni nesle odaklanıyoruz. Yeni nesil İsrail ile çatışmamızın nasıl başladığını bilmelidir. İsrail medyası şu anda tarihi gerçekleri tersine çevirmeye odaklanmış durumda. Günün her saati Arapça yayın yapan Arapça “Makan” kanalı, yeni nesli hedef alan ve onların fikirlerini şekillendirmeye, yanlış yönlendirmeye ve beyinlerini yıkamaya çalışan filmler, belgeseller ve televizyon programları yayınlamaktadır.

 

İsrail’in uyguladığı çok tehlikeli eylem ve faaliyetlerden biri de hain Filistin Yönetimi üzerindeki etkisiyle Arap okullarındaki akademik konuları kendi politikaları lehine değiştirmeye çalışmasıdır. Yani İsrail aramızdaki kültür farklılıklarını bile kabul edemiyor, görüyor musunuz! Apartheid rejiminin bu uygulamalarını gördüğümüzde, İsrail’in Filistin topraklarında iki bağımsız “devlet” kurmak istediğine nasıl inanmamızı bekliyorsunuz? Bizim bağımsız olmamıza izin vereceğine nasıl inanmamızı istiyorsunuz? Bunların hepsi yalandır. İsrail son 75 yıldır bize pek çok konuda yalan söyledi. Bizi tekrar kandırmalarına izin vermeyeceğiz. Önce İsrail’in hedeflerinin ne olduğunu (siyasi, kültürel, entelektüel ya da diğer hedefler) tespit ediyoruz ve ardından İsrail’in bu ırkçı uygulamalarına karşı çıkmak için yerel Filistin kültürüyle uyumlu faaliyetler düzenliyoruz. Filistinli anarşistler olarak temel sorunumuz bireysel ve toplumsal özgürlüklerimizi garanti altına almaktır. Çoğu zaman, bir geçiş aşaması olarak bir işçi devleti bile büyük sorunlara neden olur ve tiranlığa, adaletsizliğe ve başkalarının özgürlüklerini ellerinden almak için gücün kötüye kullanılmasına yol açabilir. Yasalara ve toplumun devlet tarafından yönetilmesine aşırı derecede odaklanmak, birçok Marksist harekette gördüğümüz gibi, aşırı güç birikimine yol açacak ve bu da yolsuzluk ve tiranlık olasılıklarını artıracaktır. Biz de devletlerin tamamen ortadan kaldırılmasına inanıyoruz, ancak devletin varlığından kaçış yoksa, toplumun tüm kesimlerinin katıldığı çok sınırlı yetkilere sahip küçük bir devlet olmalıdır.

 

Ancak şu anda Filistin’deki ana mesele bu değil. Şu anda bir savaş atmosferi içinde yaşıyoruz. Biz öncelikle işgalci varlığı ortadan kaldırmak istiyoruz. Bu yüzden şu anda kimse bu konuları gündeme getirmiyor. Koşullar bu konuları araştırmamıza izin vermiyor. Şu anda bir kriz yaşıyoruz. Büyük çaba sarf etmemiz gerekiyor ve buradaki insanların bu teorileri kabul etmesi bir yana, fark etmesi bile uzun zaman alacak. Filistin’deki insanların çoğu dini bir atmosferde yaşıyor (İslam, Hıristiyan, Yahudi ya da diğer) ve Avrupa, Amerika ve diğer kültürlerden tamamen farklı kültürlere sahipler. Bu nedenle insanlarımız bazen sosyal sınıfları ve bu sınıflar arasındaki farklılıkları çok doğal ve hassas olarak görüyor. Biz Filistin’de farklılıklardan çok ortak noktalara odaklanmaya çalışıyoruz. Elbette Filistin toplumunun, özellikle de eski kuşakların kabul edemeyeceği pek çok şey var. Bunun nedeni biraz geleneksel ve dini bir ortamda yetişmiş olmaları.

 

Peki ama biz ne yapıyoruz? İlk olarak, diğerlerine göre daha canlı ve aktif olan ve ortaya koyduğumuz yeni fikirlerin çoğunu kabul edebilecek ya da en azından daha açık bir şekilde ele alabilecek yeni nesle odaklanıyoruz. İkinci olarak, tartışmalı konuları tartışmak için zamanı uygun görmüyoruz, bunun yerine ortak hedeflerimize ulaşmak için dayanışma ve işbirliğini vurguluyoruz. Yahudiler, Hıristiyanlar, Müslümanlar, LGBTQ+lar ve diğerleri de dahil olmak üzere işbirliği yaptığımız çok sayıda farklı dinlerden ve farklı yönelimlerden kardeşlerimiz var. Çok geniş bir medya desteğine ihtiyacımız var. Şu anda Filistin medyası tüm dünyada, özellikle de Batı’da karartılmış ve engellenmiş durumda. Dünyadaki tüm kardeşlerimizi ve yoldaşlarımızı Filistin kanallarındaki Filistin haberlerini resmi olarak izlemeye, İngilizceye veya diğer Avrupa, Asya ve Afrika dillerine çevirmeye ve kendi medyalarında yayınlamaya çağırıyoruz. Ancak ne yazık ki şu ana kadar kimse bize yanıt vermedi. Tüm anarşist kardeşlerimizi ve Filistin davası ile dayanışma içinde olan diğerlerini, tanınmış Batılı hükümet kanalları tarafından yayınlanan haberlerle yetinmemeye çağırıyoruz. Çünkü gerçekleri çarpıttıklarını, tahrif ettiklerini ve Filistin sahasında olup bitenlerin çoğunu yayınlamadıklarını görüyoruz.

 

BÖLÜM 4: ÜYE 3

 

Batı Şeria’daki tüm İsrailli yerleşimcilerin silahlandırılması da dahil olmak üzere hızla kötüleşen İsrail soykırım şiddeti nedeniyle bu röportajı tamamlayamadık ve gelecekte genişletmeyi umuyoruz.

 

Bilginiz olsun, akademik çalışmalar hakkında pek bilgim yok. Daha önce hiç röportaj yapmadım. Ben sadece Fauda anarşist hareketinde yer alan ve yoldaşlarını destekleyen Filistinli bir kadınım. Filistinli Müslüman bir ailede doğdum. Benden 3 yaş büyük bir erkek kardeşim ve benden 4 yaş küçük bir kız kardeşim var. Çocukluğumda hayatım normaldi ve her şey yolundaydı. Ancak yetişkin bir birey olur olmaz babam ve erkek kardeşimle sorunlar yaşamaya başladım. Kişiliğim çevremdeki çoğu kızdan farklıydı. Aslında bir kafeste yaşamaya dayanamazdım. Burada bir Arap kadını geleneksel bir ailede doğmuşsa, genellikle evde kalmak (istisnalar ve yeminler dışında) ve yemek, temizlik, dikiş ve diğer ev işlerini yapmak zorundadır. Ama ben bu işleri sevmiyordum. Bu yüzden genellikle okuldan döndükten sonra benden yaşça büyük olan ve üniversitede okuyan bir arkadaşımı görmeye giderdim. Harika resim yapıyordu. Bu yüzden ben de resim yapmaya aşık oldum. Onunla her şey hakkında konuşurdum. Çok güzel bir kızdı. Onu tüm kalbimle seviyordum. Bu yüzden her zaman her şey hakkında birlikte konuşurduk. Ama tam tersine babam ve ağabeyimle ilişkilerim gün geçtikçe kötüye gidiyordu. Birbirinden tamamen ayrı iki dünya arasında yaşıyordum. Arkadaşımla sevdiğim ve hayran olduğum bir dünya ve hayatımın tüm sınırlarını ve hayatımın her küçük, özel yönünü ihlal eden nefret, emir ve yasaklarla dolu ikinci bir dünya.

 

Düşünün… Bu cümleleri her gün birkaç kez duyardım:

 

Bu dar kıyafetleri giyme

Neden geç kaldın?

Neredeydin?

Falancayla arkadaş olma.

Neden bu kadar makyaj yapıyorsun?

Konuşurken neden sesini yumuşatıyorsun?

 

Ve hayatımın tüm özel yönlerini hedef alan benzer birçok soru. Kendim için kontrol edebileceğim hiçbir şey kalmamıştı. Hayattan istediklerimi elde etmek için nelere katlanacağıma kendim karar verene kadar hiçbir şeyim kalmamıştı. Hayatımın tüm işleri babamın ve bazen de ağabeyimin kontrol şemsiyesi altındaydı. Ne yapacağıma, nasıl yapacağıma, ne zaman yapacağıma, nerede yapacağıma onlar karar veriyordu. Evde rahatça konuşabildiğim tek kişi annemdi. Annem beni severdi ama babama karşı duracak ya da benim için bir şey yapacak gücü yoktu. O da bir kadındı ama bir kadının bu evde ne işi vardı? Hiçbir şey. Devam edebilirim ama… Kısa keseceğim: Bir gün arkadaşımın evindeydim ve onun üniversitesi hakkında konuşuyorduk. Sohbet nasıl oldu da üniversitesindeki bazı genç erkekler konusuna geldi bilmiyorum. Özgürlük ve kurtuluştan, insan haklarının bu hayattaki en önemli şey olduğundan bahseden bazı gençler olduğunu söyledi ve bana onların anarşizm denen bazı fikirleri benimsediklerinden bahsetti.

 

Bu benim anarşizmle ilk karşılaşmamdı. Haftalar ya da aylar geçtikten sonra (hatırlamıyorum), bu arkadaşımdan beni bu genç adamlarla tanıştırmasını istedim ve Fauda’yı bu şekilde tanıdım. İçinde bulunduğum zor koşullar nedeniyle ne yazık ki akademik çalışmalar yapamadım. Ama feminizm ve anarşizm, kadınların hayattaki kaderlerini belirleme ve yaşam biçimlerini seçme hakkına sahip oldukları anlamına geliyorsa, ben bir feminist ve anarşistim. Beni kafese koyan ve benim için nasıl yaşayacağımı ve ne yapacağımı belirlemek isteyen hiçbir şeye katlanamam.

Çeviri: Anarşist Medya